Zamanın küllerine hapsolmuş bir günahkar için yeni bir kader yazılabilir mi?
**** Çünkü zaman bazılarında hiç geçmeyecek yaralar bırakırdı. Ve o yaralar ilk günkü kadar taze yakardı canınızı. Giden bilmezdi. Bilseydi gitmezdi. Çünkü gidenler bizden hep bir parçayı alır ve o parçaların yerinde derin izler kalırdı.
Şimdi, o izlerle zincirlenmiş, binlerce yıldır kendi yarattığı azabın derinlerinde tutksak edilmiş, bu tehlikeli yaratığın ne önemi olurdu ki? Sevgiden mahrum kaldıktan sonra kalbi yeniden atabilirmiş gibi...
Ve çok geçmeden karanlığın içinde kimsenin bilmek bile istemeyeceği eski bir kötülüğün fısıltıları uyanacak. Geçmişten gelecek kanlı bir savaşla unutulan oyun yeniden başlayacak. Şimdi ölümlülerin ve ölümsüzlerin kırılgan yollarında Ali, çok değerli birini korumaya çalışacaktı. Ta ki gölgelerin arasından biri gelinceye kadar... O, Yüzlerce yıldır krallıklar kurmuş, krallıklar yıkmış, delirmenin eşiğinde, tehlikenin vücut bulmuş hali... Gecenin karanlığına yürüyen doğaüstü varlıkların efendisi. Safkanların, vampirlerin, melezlerin ve gulyabanilerin yaratıcılarından biri... O bir Antik'tir. Dört oğlunun üçüncü oğlu... Olağanüstü, alışılmışın dışında. Göz alabildiğine seksi ve güçlü.
Aşkın, yıkımın, imkansızlığın, tehlikenin ve karanlığın en karanlık tonuyla tanışmaya hazırlanın...
Kadere inanmazdım ben. Ama sen benim kaderimsin sevgili... Ve ne yaparsan yap, asla benden kaçamayacaksın.